Duygusal acının insana ızdırap verdiği aşikardır elbette. İnsanlar sevdikleri birini kaybettiğinde, ayrılıklarda, güvenlerinin sarsılması gibi durumlarda duygusal acının içerisine düşerler. Peki bu yaralayıcı deneyimin insanlığa bir katkısı yok mudur sizce? Elbette vardır. Ruhun acı çekmesi doğasında olan bir durumdur ve kişiye yaşattığı olumsuz sancılar kadar katkıları da bulunur.
Duygusal Acının Faydaları
Duygusal acı ruhu olgunlaştırır. Tecrübe kazandırarak bir sonraki hamlenin daha akıllıca yapılmasını sağlar. Akıl ve kalp acısı ruhun acısına (Duygusal acıya) ortak olmaz fakat ruhun acısı akıl ve kalp acısını paylaşır. Bu nedenle duygusal acı katlanarak ilerler. Ruhu besleyen bir etken olarak kalp ve aklın acısı, duygusal acıyı dindirmeye yönelik çalışırlar. Yaşamın anlam arayışının ismi ruhtur. Bu yüzden her türlü anlamsızlık, kalbin ve aklın anlamlandıramadığı her durum ruh için duygusal acı kaynağıdır.
Aynı şekilde yabancılaşma da ruh için büyük duygusal acı kaynağıdır. Yaşamın soyut bir boyutu da bulunur ve ruh soyut bir kavramdır. Yani ruh kainatta gerçekleşen her türlü durumdan etkilenebilir. Duygusal acı sayesinde kişi duyguları duyarlı kılar. Ruh çektiği acıya aklı ve kalbi de katarak ortaklaşa acıyı böler. Ortak bir şekilde duyulan acıya çözüm aranır. İnsan acı duygusu sayesinde insan olur. Çünkü acı insanı duyarlılaştırır. Çekilen acıdan tecrübe kazanılır ve sonucunda hata payının azalması gerçeği ortaya çıkar. Acı, sevginin kaynağı ve nedeni olarak da bilinir. İnsan acı çekmesi mutluluk ve sevincin hazzını tadamaz.