Arı yetiştiriciliği nasıl yapılır sorusu son zamanlarda pek çok kişi tarafından merak edilmektedir. Günümüzde insanlar, arı yetiştiriciliğini kimi zaman hobi veya ek iş olarak görürler, kimi zaman ise tam zamanlı bir iş olarak devam ettirirler. Bir iş mantığı ile düşünürsek arı yetiştiriciliği son derece kazançlı bir meslek diyebiliriz. Arıcılık konusunda ilginiz varsa ve elinizde yeterli bir sermaye olduğunu düşünüyorsanız, bu mesleğin size sunacağı imkanlara göz atmalısınız.
Hazırlamış olduğumuz makalemiz size arı yetiştiriciliği hakkında detaylı bilgi verecektir. Arı yetiştiriciliği sizin için bir hobi olarak görünse bile ailenizin geçimini bu sayede yapabilirsiniz. Son yıllarda elde edilen analizlere göre 1 yılda üretimini 83 Bin tona çıkaran Türkiye , dünya düzeyinde sıralamasını 2’ye yükseltmeyi başarmıştır.
Arı yetiştiriciliğini tamamen hobi olarak görüyorsanız, birde bunu iş olarak düşünebilirsiniz. Eğer arı yetiştiriciliği konusunda kararlıysanız, öncelikle bu iş ile ilgilenen birilerini bulup yanlarında çalışmalı ve gerekli eğitimi almalısınız. Bu sayede işe başlamadan önce arıcılık mesleğinin sizin için mantıklı bir girişim hareketi olup olmayacağına karar verebilirsiniz.
Arı Yetiştiriciliğinin Ana Hatları
Eğer arılarını yetiştirip bu sayede bal üretmek istiyorsanız, başlangıçta gerekli olan malzemelere sahip olmalısınız. Ufak bir başlangıç yapmak istiyorsanız, arılarınızın kraliçeye, kuluçkalığa, bal konteynırlarına, bal haznelerine, özel kıyafetlere (şapka, beyaz önlük ve yüzünüzü korumak için tüllü şapka), küçük el demirlerine, balınızı dökebilmek için büyük kazanlara, manuel çalışan yada motorlu olan körüklere ve balları muhafaza edebilmek için özel donduruculara ihtiyacınız olacaktır.
Bunun dışında büyük bir arı çiftliği yönetebilirsiniz. Küçük bal çiftliklerinden bal satın alarak, bunları okullara, cafelere, tatlıcılara, ya da diğer firmalara satabilirsiniz. Küçük çiftçiler genel olarak ballarını pazarlamak için zaman harcamazlar. Daha büyük bir çiftlikte, birçok personel çalıştırarak, ürünlerinizi geniş pazarlarda satabilir ve bu sayede tanınmış olursunuz. Zamanla bu size daha çok ürün siparişi, daha çok kazanç olarak geri dönecektir.
Arı Yetiştiriciliği İçin İpuçları
Öncelikle yürürlükte olan bal yetiştirme standartlarını kontrol etmelisiniz. Devlet desteğinden faydalanmak istiyorsanız, en az 30 kovan yönetmek zorundasınız. Eğer organik olarak yetiştiricilik yaparsanız, kovan başına 20 TL gibi bir fiyat desteği alabilirsiniz.
Eğer daha küçük bir işletme olarak devam etmek istiyorsanız, herhangi birine ihtiyaç duymadan bunu tek başınıza yapabilirsiniz. Ancak balları çıkartma zamanı geldiğinde mutlaka birilerine ihtiyaç duyacaksınız. Zamanla işletmenizi daha çok büyütmek istiyorsanız, deneyimli personeller edinmelisiniz, aksi taktirde işletmeniz zamanla bakımsızlıktan ve işlere yetişememenizden ötürü dağılmaya başlayacaktır.
Öncelikle tam zamanlı olarak bu işi yapmak istiyorsanız, ailenizden birilerini yada çocuklarınızı işe alabilirsiniz. Bu sayede maliyetlerinizi kısabilir ve çocuklarınıza küçük yaşlarda bu mesleği öğretebilirsiniz.
Üretilen balların türü ve çeşitleri, arılarınızı ne ile beslediğinizle alakalı olacaktır. Farklı çiçekler farklı şeker oranlarına sahip olduğu için, arılarınız bu noktada farklı tatlarda bal üretebilir. Örnek verecek olursak ülkemizde Artvin ve Ardahan civarlarında üretilen ballar diğer kesimlerde üretilen ballara nazaran daha değerli ve kıymetlidir. Sizde bu noktada farklı çiçekler üzerinden deneme yapabilir ve sonuçları görebilirsiniz. Belli bir hedef kitlesine hitap ederek, rakiplerinizden daha farklı bir konumda olabilirsiniz. Özellikle sıcaklık seviyesi balı çıkarırken, ballarınızı etkileyecektir. Mümkün olduğunca gerekli önlemleri alarak, kalitenizden ödün vermemeye dikkat edin.
Arıcılık Yapmanın Şartları
Arıcılık mesleğine başlamadan önce devletin belirlediği kuralları ve yönergeleri iyi okumalısınız. Aksi taktirde ya izin alamazsınız, yada işletmeniz kısa süre içerisinde kapanır.
Arıcılık Karlı mı?
Ülkemizde üretilmekte olan balların kilosu, nerede üretildiği ve kalitesine göre 20TL – 4500TL arasında değişiklik göstermektedir. Düz mantık kullanarak hesap yapacak olursak, 30 kovan ile işe başladığınızı düşünelim. Kovan başına yıllık ortalama 20 kg bal aldığınızı varsayarsak ve bunun üzerine kilosunu 20 TL’ye sattığınızı düşünürsek yıllık ortalama 12.000 TL kazanç sağlamış olacaksınız. Bunun yaklaşık olarak 2000TL’si masraflarınıza gidecektir ve sizin 30 kovandan hemen hemen yıllık kazancınız 10.000 TL olacaktır. Bu rakam elbette balın cinsine ve kalitesine göre değişkenlik gösterebilir.
Organik bal üretimi
Organik olarak üretilen balların günümüzde daha çok popüler olması ve insanlar tarafından daha çok tercih edildiğini hepimiz görmekteyiz. Markete gittiğimiz zaman reyonların üst kısmında duran ve kocaman etiketlerle “ORGANİK BAL” yazıldığını, fiyatlarının ise diğer ballara göre daha pahalı olduğunu gördüğümüzde “Acaba bu balların diğerlerinden farkı ne?” diye hepimiz merak ettik. Kısa bir zaman sonra bu balların organik olduğuna dair belgelenmesi gerektiğini anladık.
Bal üreticilerinin, tamamen koşullara uyması gerektiği ve standartların dışına çıkmaması konusunda sıkı tedbirler alındığı bir gerçek. Bu tedbirler arasında nektarın kaynağı, arıların yiyecek bulmak için gittikleri alanlar, arıcıların, arılarını yönetim şekli, kovanlardan bal çıkarma yöntemleri, özel araçlarla taşıma sağlanması, ısı düzeyinin korunması ve paketleme gibi önlemler yer almaktadır. Organik olduğu iddia edilen bir balın gerçek olup olmadığını anlamak için bazı testlere sokulması gerekmektedir.
Bu test sonucunda, herhangi bir böcek ilacı, özel katkı maddeleri, şeker oranı gibi unsurların çıkmaması gerekmektedir. Organik bal üreticiliği, bal yapımının ilk aşamasından son aşamasına kadar özen gerektiren ve bütün yönetmeliklere uygun hareket edilmesi gereken bir meslektir. Örneğin, kovanların 5 kilometrede bir olacak şekilde dizilmesi, balların içerisinde herhangi bir katkı maddesi olmadığına dair test yapılıp bunların belgelendirilmesi, kovan içerisinde herhangi bir ilaç ve antibiyotik olmadığına dair testlerin yapılması gibi birçok durum söz konusudur. Bal, her ne kadar bir gıda maddesi olsa bile, insan sağlığını düşünerek üretim yapılması gerekmektedir. Aksi taktirde ağır cezalara ve yaptırımlara maruz kalabilirsiniz.
Bununla dışında üreticilik sertifikaları ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Bazı ülkelerin koşulları, diğer ülkelere göre daha sıkı olabilir. Bu sebeple organik balların, ne kadar organik olduğu insanların kafasını karıştırabilmektedir. Her ne kadar organik bal yazılarak satılmak istenen balların aslında organik olmadığı anlaşıldığında gerekli uyarılar yapılmaktadır.
Bunun yanında balların kirlenmesine sebep olan birçok etken bulunmakta. Örnek verecek olursak Çevre koşulları, teknik analiz eksikliği gibi şeylerdir. Bunların yanında organik balların daha sağlıklı bir seçenek olarak görülmesinin başka bir sebebi daha vardır. Bazı gurme olmuş organik gıda tüketicileri, organik tarımcıların ürettiği balların, normal standartlarda üretilen ballardan daha lezzetli ve sağlıklı olduğunu düşünmektedir.