Son zamanlarda en çok merak edilen konulardan bir tanesi dikiş makinesinin ne olduğu ve dikiş yöntemlerinin neler olduğudur. Sizler için bu konuyu detaylı bir şekilde araştırdık. Dikiş makinası, Kağıt, kumaş ve deri gibi eşyaların birbirine çeşitli makineler ile tutturulabilmesine denir. Bu makinaların bazıları ayak ile çalışırken, bazıları ise elektrik ile çalışmaktadır.
Dikiş Makinası Ne İşe Yarar?
Tarihte ilk dikiş makinesi derileri dikmek için ağaçtan yapılmıştır. 1790 yılında bu icadı ortaya çıkaran Thomas Saint olmasının yanı sıra ilk mekanik makinayı 1830 yılında Fransız terzi olan Barthelmy Thimmonier yapmıştır. Ardından ise Barthelmy Thimmonier tarafından patenti alınmıştır. Genel olarak çalışma mantığı günümüzdeki bazı makinelere benzemektedir.
Makinenin iğnesi sayesinde rahatlık ile ileri geri giderek kumaş ve deri gibi birleştirebilir eşyalar üzerinde etkili olmuştur. O zamanlar makine yerine eşyaları el ile diken kişilerin, çok yararına olmuş bir icat maalesef diyemeyiz. Çünkü işçilerin makine yüzüne işsiz kalmasına sebep olmuştur. Bu yüzden yüzlerce işçi toplanıp makinayı param parça etmiştir.
1920 yılında ev makinaları yaygın bir hale gelip kullanılmaya başlanmıştır. İkinci dünya savaşından sonra ortaya zikzag denilen bir dikiş makinesi çıkmıştır. Bu makinenler sayesinde dikiş yapmak çok daha kolay bir hale gelmiştir. Bunun yanı sıra düğme dikme ve ilik açma gibi özellikler sayesinde beğenilmeye başlanmıştır.
Bazı makineler çok iğneli olduğundan dolayı işleri çok daha hızlı bir hale getirebilmektedir. Evlerde kullanılan dikiş makinesi, her 1 dakikada 1500’e kadar dikiş atabilmektedir. Sanayide kullanılan dikiş makinesi ise dakikada 5000′ e kadar dikiş atabilmektedir.
Dikiş Makinası Kaça Ayrılır?
Dikiş makinesi genel olarak baktığımız zaman zincir dikişli ve kapalı dikişli olarak 2 parçaya ayrılmaktadır. Çuval ve çanta gibi eşyalarda kullanılan makine zincir dikişlidir. Bu makinelere genel olarak baktığımız zaman kumaş deliği ve iğne deliğinden geçebilen tek ip bulunmaktadır. Kapalı dikiş makinelerinde ise masura tarafından gelen iplikler kullanılmaktadır. Kapalı dikiş yapabilen bu makineler genellikle deri, kumaş ve ayakkabı dikilmesinde kullanılmaktadır.
Dikiş Teknikleri Nelerdir?
Dikiş yapmanın pek çok tekniği bulunmaktadır. Fakat bunlardan en önemlisi ve en yaygın olanları sizler için detaylı bir şekilde araştırdık. Gelin şimdi dikiş tekniklerinden en yaygın kullanılanları sizlere sırası ile verelim.
Kibrit Çıma Dikişi
Kibrit çıma dikişini yapmak için ilk olarak ek yeri ayırılır veya belirlenen tarafa yatırılır. Bunun yanı sıra birleştirme esnasında 3mm uzağına yapılmaktadır. Genel olarak bu işi yapanların tavsiyesi, dikişe başlamadan önce dikilecek yerin ütülenmesini söylemektedirler. Sizlerde kibrit çıma dikişini yapmadan önce ütülerseniz çok daha iyi olacaktır.
Gaze Dikişi
Gaze dikişi en çok tercih edilen diliş türlerinden bir tanesidir. Bu dikim türünü yapmak için ilk olarak yarım santim olacak kadar birleştirme payları alt kısımdan belirlenen kısma yatırılarak yapılır. Ardından belirlenen tarafın önüne yarım santim olacak kadar dikiş atılmasına denmektedir.
Fransız Dikiş
Diğer dikiş tekniklerinden ziyade Fransız dikişinde kumaşlar yüz yüze getirilmemektedir. Bunun yerine kumaşın kullanılmayacak olan tarafı, ters olacak şekilde düz bir dikiş atılmasıdır. Kısaca kumaşın görünecek olan kısmına dikiş atılmaktadır. Ardından atılan dikişlerin üzerine ütü vurarak açılmasını sağlamaktadır. Son olarak Fransız dikişini bitirmek için ilk olarak dikişler ikiye katlanır. Ardından iç kısmına gelecek şekilde 2mm’lik geriden dikilmeye başlanır. Bu sayede kumaş parçasına atılan dikiş görünmez.
Düz Dikiş
Düz dikişin en önemli yanı dikişlerin düzgün ve küçük olmasıdır. Terzilerin en beğendiği yöntemlerden birisi olmasının yanı sıra büzgülü bir kumaş dahi elde edilebilmesinden dolayı sevilmektedir. Sizlerde düz dikiş tekniğini evinizde veya düz dikişi yapabileceğiniz her hangi bir ortamda yapabilirsiniz.
Sürfile
Geçmişten bu yana gelen dikim tekniklerinden en önemlileri arasında yer alma başarmış dikim tekniği Sürfile’dir. Bunun sebebi ise kumaşların kenarlarında bulunan rahatlık ile gidermesinden kaynaklanmaktadır.